23 Ocak 2012 Pazartesi

Bilmeyenler için, No-man, Steven Wilson'un Porcupine Tree ile aynı dönemde kurduğu, fakat ondan oldukça farklı bir proje. Her ne kadar Porcupine Tree kadar ön planda olmasa da ( en azından benim gözlemlediğim kadarıyla) oldukça başarılı.

Paylaştığım şarkı ise "Together We're Stranger" albümünden. Sözler ve özellikle orta kısımlardaki üflemelilerin o hüzünlü hakimiyeti halet-i ruhiyenizi gecenin derinliğine gömebilecek yetiye sahip.


22 Ocak 2012 Pazar

Bugün radyo 3'te eskici pazarı yayınını (ağırlıklı progressive-psychedelic rock içerikli bir program, ilgilenen herkese tavsiye ederim) dinlerken kulağıma çalındı bu şarkı. Bayadır neo-prog dinlemediğimden olsa gerek, özlemişim demek ki, cayır cayır klavyeleler, tadında sololar, düzgün bir vokal (nedendir bilmem bana gentle giant'ı andırdı hep dinlerken). Her neyse işte, iyi oldu, hoş oldu.

Norveçliymiş bu amcalar bu arada, belirtmekte fayda var.


13 Ocak 2012 Cuma

Blue

Nev'i şahsına münhasır bir parça. Sözleri için yaratılmış gibi... Acıları kusasın geliyor, ama nafile. Atacağın binlerce çığlığın, kendini paralamanın, duvarları parçalamanın, intihar etmenin bile bu enerjiyi soğurması imkansız. Elin kolun bağlı, acizsin, çaresizsin, susuyorsun, tepkisizleşiyorsun, umursamıyorsun.




ceaselessly 
star-crossed you and me 
save our souls 
we'll be forever blue


9 Ocak 2012 Pazartesi

Howe & Hackett

Süpergrup muhabbetinden pek hoşlanmasam da yadırganamayacak güzellikte bir parça. Zaten Gtr'ın da en kayda değer parçası olsa gerek. Basit olmasına rağmen başarılı sözler, gönül işleri söz konusu olunca, kendisi zaten başlı başına bir klişe olmasından ötürü, klişeden kaçamıyorsunuz, malum.

Fakat sonuç belli, kaçınılmaz. Öyleyse:

seasons will change
you must move on
follow your dream

8 Ocak 2012 Pazar

Getting high!



Feeling numb.

Sniffing glue.

In my room!
In my room!
In my room!
In my room!

Ooowwww!